Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | gerçekleşmesi mümkün | realizable adj. | ||
Her dream of becoming an entrepreneur was realizable. Kadının girişimci olma hayalinin gerçekleşmesi mümkündü. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | olabilmesi/gerçekleşmesi mümkün değil | it'll be a long day in january (when something happens) expr. |
Speaking | ||
Speaking | olabilmesi/gerçekleşmesi mümkün değil/olmayan | It'll be a long day in january when something happens expr. |
Politics | ||
Politics | yalnızca kısa vadede gerçekleşmesi mümkün görülen hedefler için çalışan siyasi parti üyesi | possibilist n. |
History | ||
History | gerçekleşmesi mümkün olmayan bir zamana tarihlenmiş şey | misdating n. |